28 Şubat 2010 Pazar

Hoşgörünün Şehri Safranbolu'da İki Gün

Şubat başında en nihayetinde Safranbolu'ya gidebildim... Yıllardır orada dişhekimliği yapan bir arkadaşım var ve bir türlü fırsat bulup gidememiştim ta ki şubat başına kadar... Havanın çok da sert olmadığı bir haftasonu gece 1 de Ulusoy Turizm ile yola çıktım. Safranbolu'ya İstanbul'dan  Metro, Safran ve Ulusoy Turizm'in seferleri var. Eğer haftasonunu geçirmek için gidiyorsanız size tavsiyem gece 1 otobüsü ile gitmenizdir (Tabi ki otobüste uyuyabiliyorsanız)Yolculuk 5- 5.5 saat kadar sürüyor... Sabah 6.30 gibi Safranbolu'da idim. Bir hafta önce yağan yoğun karın izleri hala şehrin üzerinde, erimeye yüz tutmuştu.


Kahvaltıdan sonra şehri turlamaya başladık. Sürekli resimlerini belgesellerini gördüğüm Safranbolu'yu en nihayetinde artık ben de fotoğraflıyordum. Savaş yıllarında buranın işgal altında kalmaması bu güzel şehrin günümüze kadar doğal haliyle mümkün olduğu kadarıyla çıkmasına vesile olmuş. Safranbolu Unesco 1994 dünya kültür mirasları arasında da yer alıyor.. Bu sebeple bu şehre ayrı bir önem verilmiş durumda, heryerde bir restorasyon çalışması görmek mümkün.. Bir de Japon turistleri tabi... Heryerdeler... Ellerinde fotograf makinesi bütün dünyayı kareliyorlar...



İlk durağımız Eski Çarşı... Her gittiğimiz yerde ağzım açık izliyorum... tarih resmen konuşuyor burada... O eski ahşap panjurlar ardından kimlerin neleri gördüğünü duyduğunu haykırıyor adeta.. Dikkatimi çeken başka birşey olmuştu ki arkadaşım ben sormadan söyleyiverdi... Evlerin kapıları birbirlerini görmüyor.. Yani karşılıklı iki evin kapısını birbirine bakmıyor.. Muhakkak bir çaprazlık söz konusu... Birisi biraz daha beri tarafta oluyor... Sonra yine çok önemli bir ayrıntı var ki bunu duyduktan sonra evlere daha dikkatli bakar olmuştum.. Evler birbirinin güneş ışığını kesmeyecek şekilde yapılmış durumdular... Bu sebeple klasik safranbolu evlerinde ilginç bir yapılanma göze çarpar... Evler yerden yukarılara dogru düzenlü bir yükselme halindedir... Altta olan ev arkadaki eve göre biraz daha çapraz yapılmıştır.. Bir fotograf karesine baktığınızda o karedeki evlerin hepsinin penceresini görmeniz mümkündür... BU gerçekten hayran olunacak bir yaklaşım.. Hoşgörünün bu kadar yoğun olarak yaşandığı ve dahası uygulamalarla gösterildiği başka bir şehre ya da şeye tanık olmadım... Bu sebeple yazımın başlığını da "Hoşgörü Şehri" dedim zaten. Günümüz insanının en çok ihtiyaç duyduğu şey biraz hoşgörü... Önyargıdan bir nebze olsun uzaklaşabilmektir ve bu ihtiyacımız yanıbaşımızda tarihi Safranbolu evlerinde kendini açık ediyor... Umarım "hoşgörü" bu ahşap evler gibi tarihte kalmayacaktır.

Safranbolu'da pansiyon hizmeti veren pek çok yer mevcut. Bu sebeple yapacağınız bir iki günlük ziyaretlerde buraları rahatlıkla kullanabilirsiniz. Ancak tavsiyem bunu yazın yapmanızdır... Kışın kaldığınız yerlerde üşüyebilirsiniz. Yemek yiyecek bir çok yer var. Pek çoğu da klasik Anadolu mutfağından yemekler sunuyor. Oradaki arkadaşımın tavsiyesi ziyaret için en güzel zamanın Mayıs haziran ayları olduğuydu.
 
Buraya gelmişken kesinlikle Gül şurubu ve meşhur Safranbolu lokumu ile ikram edilen Türk kahvesini içmeden dönmeyin. Bu eşsiz lezzeti tadabileceğiniz yer Tarihi Yemeniciler Arastasıdır. Bu arasta eşsiz güzellikteki el işçiliği örneklerini de teşkil eden , kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Burada insan kendini kaybediyor. Can çekişen el işçiliğinin en güzel örnekleri ile adeta aklı başından gidiyor insanın.

Giderayak arastadan aldığım bir kaç küçük süs eşyasının yanına bir de lokum katmayı düşünüp lokumcularda alıyoruz soluğu. Safranbolu Safran Çiçeği ile meşhur şehrimiz, ve ondan yapılan safran lokumu ile. Safran çiçeği son derece narin olmakla birlikte oldukça güç şartlar altında yetişen iki üç yılda bir çiçek veren çok emek isteyen bir çiçek. Ancak çekilen çile sonucu kesinlikle değiyor. Tabi günümüzde artık Safran çiçeği yetiştiriciliği bunca zahmetten dolayı bitme noktasında... Safran çiçeği yıllarca mürekkep ve boya yapımında kullanılmış, bunun yanında sinirleri yatıştırıcı olarak kullanılmış, sindirim sistemi rahatsızlıklarına, kalp ve damar rahatsızlığına, kaşıntı sivilce ve alerjik reaksiyonlara, karaciğer rahatsıklarına faydalı olduğu söylenir.

Her güzel şey bitermiş... cümlesinden hareketle bizim de kısa ziyaretimiz bitiyor. Ziyaretim esnasında bu güzel ülkede yaşadığım için birkere daha şanslı hissettim kendimi.. Her ne olursa olsun, yine de şanslı hissettim kendimi...
















0 comments:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Labels

14 şubat 1994 unesco kültür mirası 2 ağustos sertab erener konseri 22 nisan 22 nisan dünya günü 23 nisan 4440375 Adam Faver adsl adsl hızı ağaç akademik spam Alfred Chandler alışkanlık alışmak amazon kindle amos koyu anıtur arastacılar ashab-ı kehf askerlik aslolan aşktır aşk avanos avanos restoran Avea avea sesli imza ayşe arman azim aziz basil aziz george aziz onuphrius aziz theodere back up balık balkonda düşen pc bayat ekmek bayat ekmek satışı bencillik beyazıt kulesi beyazıt kulesinde hava tahmini beyazıt yangın kulesi biopro bir varmışım bir yokmuşum blackberry blackberry hediye uygulamalar blackberry kesintisi blog blogger bloggerda yeni görünümler bolu böyle korunamazsınız bu böyle cehennem cemiz topuzlu cennet charles handy çarıklı kilise çiçek sepeti çiçek sepeti mail adresi çiçek teslimatı çin çin malı çocukluk Deneyimler dinamik görünüm doğum günü Dustin Hoffman duvar dünya günü e-ink earthday ekmek satışı elektronik kitap okuyucu elmalı kilise engel eski çarşı Eskişehir etki alanı bloggerda olan websiteleri FCT fenerbahçe fikriniz çöpe gitmesin filler ve pireler fotoğraf gemiler GeziNotları girşimcilik google analytics gölcük gölcük milli parkı gördüklerim göreme açıkhava müzesi gül şurubu günlüklü güvercinlik vadisi güzel atlar diyarı harbiye açık hava hatıra hayal hayat ekspres Haydarpaşa haydarpaşa garında yangın haydarpaşa tren istasyonu Henri Charriere herşeyden biraz heryöne sınırsız tarife hizmet kalitesi HP hürriyet pazar ikimiz bir fidanın ikinci abdülhamit inovasyon iphone iphone 3G iphone satışı iphone turkcell iphone uygulamaları istanbul iş dünyası John McConnell kabak kapadokya kapadokya şarabı kaputaş karşı mahalle keder kelebek kelebekler vadisi kıbrıs kıbrıs günleri kızıl çukur kızıl vadi kızıl vadide gün batımı Kişisel kişisel blog kitap kitap basımı kod konseri koparılan çiçekler kopya ürün kral konserleri LAP LAMBERT Academic Publishing mersin mutluluk müşteri memnuniyeti nankör kedi narlıkuyu nehir netbook nostalji o tabak bitecek klibi okuduklarım Olasılıksız ortakent OrtayaKarışık ovabükü panaroma papillon para pazar pdf peribacaları profilo Rastladıklarım ReklamArası reklamlar rengarenk RIM RIMden Hediye sadakat safran safran çiçeğinin faydaları safranbolu Sakarya Ekspresi satış danışmanı seben sertab erener sesli imza sevgililer günü sevilla sevinç seyahat sınırsız tarife solan güller sony reader Steve McQueen strateji şeker bayramı tanıtım tatil TEB TEB Akıl fikir yarışması teknoasistan teknoloji teknosa teknosa deneyimi tokalı kilise tren Tren Saatleri ttnet turasan turasan şarapları turk telekom Turkcell türban türk telekom Türk'ün zekası uçhisar uçhisar kalesi ulusoy turizm unutmak üç güzeller peribacaları ürgüp Vodafone vodafone sesli imza websitem neden görüntülenemiyor wordpresse google analytics kodu nasıl konur yağmur yapı yazım yanlışları yedi uyuyanlar yemeniciler arastası yılanlı kilise yüksek lisans tezi zaman zeus tapınağı zor kadın
 
Copyright 2009 HeRşEyDeN BiRaZ. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan