4 Mayıs 2010 Salı

Kapadokya ( Güzel Atlar Diyarı) - 2.Gün- Kızıl Vadi'de Gün Batımı

Göreme Açık Hava Müzesi'nden sonra yolumuzun üstünde Kapadokya denince akla gelen peribacalarının en güzel örnegi vardı: Üç Güzeller. Üç sıra peribacası diğer peribacalarına nazaran tek başına diğerlerinden ayrı olarak dikilmişlerdi yolumuzun üstüne... Burada da bir fotoğraf molası verdik. Bu gezinin beni en çok sevindiren yönlerinden biri de buydu zaten. Sürekli bir yerlerde kısa da olsa fotoğraf molaları veriyorduk. Rehberimiz, genellikle Japon turist grupları ile çalışıyormuş, hatta uzun zaman sonra ilk defa bir Türk grup ile çıkıyordu. Sanırım Japonlar'ın fotoğraf çekme hastalığına alışmış olacaktı ki rehberimiz, biz demeden mola veriyorduk fotoğraf çekimi için.






Üç güzellerde de molamızı verip fotoğraflarımızı çektikten sonra otele doğru yol almaya başladık. Sonunda otele atabilecektik kendimizi... Saatlerdir yolda olmanın verdiği yorgunluk artık bedenlerimizden taşmaya başlamıştı.. En nihayetinde kalacağımız otele vardık. Otelimiz Club Ürgüp adında bir otel. Şehrin merkezine 800-900 metre uzaklıkta olması buranın cazip yanlarından biriydi. Odalarımıza uçar adımlarla yerleşip kendimizi yataklara atıp bir iki saatte olsa dinlendikten sonra Kızıl Vadi'de gün batımına hazırdık...

Gün batımına gitmezden evvel hemen otelimizin yanında yer alan Turasan Şarap Fabrikası da ziyaret güzergahları arasında olduğundan oraya da uğradık. Üniversitede iken çok teknik gezi yapmıştık ama tatilde iken böyle bir teknik gezi yapacağım hiç aklıma gelmezdi :) Turasan Şarapları Kapadokya'nın sayılı şarap üreticilerinden. 1943'ten beri şarap üretimi yapan firmanın fabrikası 24 işçi tarafından 9 sene kayaların oyulması ile yapılmış. Büyük bir kaya içine yerleşen fabrika, bu sayede sürekli sabit sıcaklıkta bir ortama sahip olmuş ki bu şarap üretimi için oldukça önemli bir avantajmış.





Turasan'da verilen kısa aranın ve yapılan alışverişin ardından Kızıl Vadi'ye doğru yola koyulduk. Kızıl Vadi adını toprağındaki demir oksitten alıyor... Özellikle sonbaharda yağmurdan sonra kıpkırmızı olan vadi muhteşem güzellikteki manzarasını gözler önüne seriyor. Biz gittiğimizde yağmur yoktu ancak yine de gün batımını orada izlemek mükemmel bir keyifti.

Bu keyfin ardından akşam yemeğini yemek için otele geri döndük, damağımızda kalan o eşsiz manzara ile birlikte...

2 Mayıs 2010 Pazar

Kapadokya ( Güzel Atlar Diyarı) - 2.Gün- Göreme Açıkhava Müzesi


Kapadokya'ya yaptığımız gezinin ikinci gününde öğle yemeğinden sonraki durağımız Göreme Açıkhava Müzesiydi. Göreme ortalama altı yedi bin nüfuslu şirin küçük bir yerleşim yeri. Bu bölgenin bir diğer özelliği ise Kapadokya bölgesinde "kaya otel"in en çok olduğu yer olması. Kaya oteller, son derece butik, az sayıda odaya sahip. Orijinal bir ortama sahip olması sebebi ile odukça yoğun ilgi görüyor ve bu otellerde boş yer bulmak neredeyse imkansız.

Göreme açıkhava müzesi Göreme Vadisi içinde yer alan bölgenin en büyük açıkhava müzesi. Göreme Açık Hava müzesinde bölgenin en önemli kiliseleri yer alıyor. Bu kiliseler Yılanlı Kilise, Çarıklı Kilise, Elmalı Kilise ve müzenin biraz dışında Tokalı Kilise.

Kapadokya'da dini eğitimi başlatmış kişi olarak bilinen Aziz Basil'in de burada bir şapeli var. Aziz Basil, Kayseri'de eğitim almış, sonrasında Kapadokya'ya dönerek burada Hristiyanlık eğitimini başlatmış.



Kliselerde kök boyası ile yapılmış, orijinalliğini günümüze kadar korumuş onlarca fresko var. Son derece ilgi çeken bu freskolarda Hristiyanlığın bir nevi tarihi resmedilmiş. Aziz George ve Theodere ilk hristiyanlardan ve Hristiyanlık düşmanlarına karşı savaşmışlar. Bu sebeple Theoder e freskolarda genellikle at üzerinde resmedilmiş.

Çarıklı Kilise, İsa'nın bir freskoda ayağında çarıklı olduğu halde resmedilmesi sebebi ile bu ismi almış. Çarıklı Kilise'nin bölgedeki diğer kiliselerden farklı olarak İsa'nın çarmıha gidişi ve çarmıhtan alınışı freskolarını barındırmasıdır. Bunun yanısıra, isa'nın doğumu, üç müneccimin tapınması, vaftiz, İsa'nın bir mucize olarak Lazarus'u diriltmesi, Kudüs'e Giriş ve İsa'nın göğe yükselmesi gibi sahneler resmedilmiştir.

Yılanlı Kilise ismi ise aslında gerçek adı Aziz Onuphrius olmasına rağmen freskolarda yer alan yılan motiflerinden gelmektedir. Azize Onuphtrisu çok güzel bir kadınken erkeklerin sürekli kendisini rahatsız etmesinden bıkmış ve Tanrı'ya yalvararak erkek olmuştur. Bu mucizenin bir göstergesi olarak da belden üstü erkek bedenine dönüşmüştür ve kilisede de bu şekilde resmedilmiştir.



Yılanlı Kilise'deki bir diğer önemli fresko ise Helena ve Constantin freskoları. Bu fresko, Roma'nın Hristiyanlığı kabul etmesini gösteriyor. Helena'nın elindeki haçın Kudüsten geldiğine inanılıyor.

Göreme Açıkhava müzesi daha yeniye kadar gerekli ilgiyi görmemiş, bu sebeple de burada yer alan eserler günümüze çok daha iyi vaziyette çıkmaktan maalesef mahrum kalmışlar.

Açıkhava müzesinden çıkıp otobüslere doğru giderken Tokalı Kilise önünden geçtik. Rehberimizi Tokalı Kilise hakkında kısa bir bilgi verirken isminin de nereden geldiğini öğrendik. Kilise içinde iki tane altından yapılmış toka süslermiş duvarları ancak bu altın tokalar çalınmış. Sonrasında da onların yerine temsili tokalar konulmuş. Bu sebeple buranın adı da Tokalı Kilise olarak kalmış.

Teknosa Deneyimi


Önceki iş deneyimim sebebi ile zaman zaman alışverişe gittiğimde mağazaları genel tertip düzen itibari ile inceler, satış elemanlarının müşteri ile ilişkilerini gözlemlerim. Bu bir yerde benim hala yapmaktan büyük zevk aldığım bir iştir.

Yine böyle bir alışverişe çıktığım bugün. HP laptop alırken yanında hediye olarak Microbox marka bir harici harddisk vermişlerdi. Bu harddiski daha aldığım gün maceram başlamıştı. Bununla ilgili de hatta bir yazı yazmıştım. (bkz.)Bu harddisk yakın zamanlarda bozuldu. Daha doğrusu bilgisayara bağladığımda görmüyor. Muhtemelen kablosunda ya da girişinde sorun vardır diye düşünüyordum. Yaklaşık bir ay önce Carrefour İçerenköy Teknosa mağazasına gittim problemi anlattım. Servise almaları için fatura gerektiğini faturasız olarak gönderdiklerinde ürünün tamir edilmeden geri gelebileceğini söyleyip, arşivden faturamı istediler. Fatura geldikten sonra da beni arayacaklarını ve bundan sonra benim ürünü getirebileceğimi söylemişlerdi (Faturamı kaybetmiştim. )

Aradan bir ay geçmesine rağmen ne arayan var ne soran... En son bugün tekrar mağazaya gittim. Teknoasistanlardan Filiz Közük'e problemimi anlattım. Yakından ilgilenen Filiz Hanım, e-mail olarak istenmiş olsa da bazen sürecin uzayabileceğini açıkladıktan sonra faturamı aramaya başladı. Beş dakika sonra fatura elinde geri geldi. Faturamın geldiğini ama arşive alındığı için gözden kaçtığını belirtti. Sonrasında ben harddiskimin formatlanmadan tamir edilip edilemeyeceğini sordum ve problemin bence kabloda olduğunu söyledim. Bunun üzerine Filiz Hanım, depoya gidip bana harddiskim için uygun bir kablo getirip onu denedi ve harddiskim çalıştı. Buna o kadar sevinmiştim ki tarifini yapamam. Sonrasında eski kablomu ve yeni kabloyu bana vererek mağazadan mutlu olarak ayrılmamı sağladı.

Teknosa'yı pek çok elektronik ihtiyacımda tercih ediyorum ve şuana kadar da mutsuz olmadım. Yaşanılan deneyimler çok önemlidir ve tercihlerin/alışkanlıkların değişmesi genelde de bu deneyimlere bağlıdır... Türkiye'ye son yıllarda bir çok elektronik mağazalar zinciri girmesine rağmen sadece fiyat farkı sebebiyle hala tercihim değişmiyor. İnsanlar bir yerden sonra fiyattan ziyade hizmet kalitesi de arıyor.

Kapadokya ( Güzel Atlar Diyarı) - 2.Gün


Kapadokya gezimizin 2. gününe otele akşama doğru gideceğimizi öğrenerek başlamıştık. İlk durağımız olan Ağzıkarahan Kervansarayı'nı da kaçırdıktan sonra (bkz. bir önceki yazı) artık ilk durağımız Güvercinlik Vadisi'ydi. Güvercinlik Vadisi, Kapadokya denince akla ilk gelen fotoğraflara vesile olan yerlerden biri. Burası kayalara oyulmuş güvercinlikleri ile bilinen bir vadi. Tüf taşının kolay şekle giren yapısı sayesinde gezimiz boyunca her taşın oyulmuş olduğuna şahit olacaktık.










Kapadokya'da pek çok yerde güvercinlikleri görebilirsiniz. Halkın zamanında güvercin beslemesindeki en önemli sebep, güvercin gübresinin son derece kıymetli bir gübre olması.
Güvercinlik Vadisi'ndeki 10 dakikalık fotoğraf molasından sonra yolumuza devam ettik. Bir sonraki durağımız Kapadokya'nın en yüksek yerleşim yeri Uçhisar Kalesi. Uçhisar Kalesi, 1200 metreyi aşan rakımı ile bölgeye son derece hakim bir tepeye yapılmış. Tabi ki taşların oyulması ile oluşturulmuş bir kale.







Kapadokya ( Güzel Atlar Diyarı) - 1.Gün

Gezmeye düşkün biri olarak bulduğum fırsatlarda gezmek, gezdiğim yerleri fotoğraflamak benim için büyük bir mutluluktur. Üniversite yıllarımdan beri gitmek istediğim ama bir türlü şartlarını oluşturamadığım bir gezi vardı: Kapadokya... Bunu bu sene nihayetinde işten ve üniversiteden arkadaşlarımdan oluşan 9 kişilik bir grup ile gerçekleştirmeyi başardım.

23 Nisan resmi tatilinin cuma gününe denk gelmesi bizlere 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ndaki çocuklara has o mutluluğu yaşattı yeniden.. Aylar evvelinde planladığımız tur nihayetinde gelip çatmıştı işte.

22 Nisan gecesi Kadıköy Eski Salıpazarı meydanından yola çıkıp 25 Nisan pazar akşamına kadar İstanbul'dan uzakta gönlümüzce eğleniyor olacaktık... Ortalık ana baba günüydü. Meydana ilk geldiğimde gördüğüm kalabalık karşısında dilim tutulmuştu. Arkadaşıma dönüp: "Herhalde bütün İstanbul tatile gidiyor" demiştim. Maceramız mart ayı başında Anıtur Altıyol şubesine gitmeyle başlamıştı. (Bununla ilgili de bir yazı yazacağım tez vakitte) 22 Nisan gecesi 23.30'da kalkması gereken otobus yaklaşık 45 dakikalık bir rötar ile kalkmıştı. Sinirler daha tatilin başında gerilmişti. Normalde otobüsün Beşiktaş'tan da yolcu alması gerekirken, otobüs doğrudan Kadıköy'e geçmiş, oradaki yolcularda servis ile Kadıköy'e götürülecekmiş ama ne hikmettir ki işte o servis yanlış yola girmiş o yüzden biz de 45 dakika onları beklemişiz... En nihayetinde yola çıkmayı başardık, kararlıydık hiçbirşey bu tatil keyfimizi bozamayacaktı.

Sabah dokuza doğru Aksaray Ağaçlı tesislerinde son molamızı verdik. Burada turun rehberi bizi karşıladı. Rehberimizi de aldıktan sonra yola devam ettik. Yolda bize program içeriği verildi. Programı biz tatili planlarken de incelemiştik ama oraya daha önce gitmemiş kişiler olarak program iyi midir kötü müdür, yoğun mudur hiçbir fikrimiz yoktu. Rehberimiz programı incelerken çok yoğun olduğunu ve oradan buraya biraz hızlı hareket edeceğimizi söylemişti. Gezi programına göre göreceğimiz ilk yer Aksaray Nevşehir yolu üzerinde, 1200lü yıllarda kullanılan bir kervansaray olan Ağzıkarahan Kervansarayı idi. Lakin gelin görün ki kaptan şoförümüzün azizliğine uğrayarak bu durağı es geçtik. Kaptan dönmeyi unuttuğundan ve bir daha dönecek bir yol olmadığından bu kervansarayı göremedik... Rehberimizin hızlıdan kastı bu değildir inşallah diye umuyorduk.

Zaten yolda pek iyi dinlememiştik, o yüzden bu durağı es geçebiliriz, en azından otele gidip şöyle bir kendimize gelelim diyorduk ki ikinci bir süpriz: 23 Nisan tatili sebebi ile oteller ağzına kadar dolu olduğundan otele girişi akşam yapacağız. Buyrun buradan yakın. Neyse bu da geçer diyoruz... Hala tatil keyfimiz bozulmasın diye çaba sarfediyoruz.. Arada yüzü asılan, söylenen misafirler de vardı... Biz de arada söyleniyorduk hoş..

Yazımın çok uzun olmaması için geziyi günlere bölerek anlatacağım...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Labels

14 şubat 1994 unesco kültür mirası 2 ağustos sertab erener konseri 22 nisan 22 nisan dünya günü 23 nisan 4440375 Adam Faver adsl adsl hızı ağaç akademik spam Alfred Chandler alışkanlık alışmak amazon kindle amos koyu anıtur arastacılar ashab-ı kehf askerlik aslolan aşktır aşk avanos avanos restoran Avea avea sesli imza ayşe arman azim aziz basil aziz george aziz onuphrius aziz theodere back up balık balkonda düşen pc bayat ekmek bayat ekmek satışı bencillik beyazıt kulesi beyazıt kulesinde hava tahmini beyazıt yangın kulesi biopro bir varmışım bir yokmuşum blackberry blackberry hediye uygulamalar blackberry kesintisi blog blogger bloggerda yeni görünümler bolu böyle korunamazsınız bu böyle cehennem cemiz topuzlu cennet charles handy çarıklı kilise çiçek sepeti çiçek sepeti mail adresi çiçek teslimatı çin çin malı çocukluk Deneyimler dinamik görünüm doğum günü Dustin Hoffman duvar dünya günü e-ink earthday ekmek satışı elektronik kitap okuyucu elmalı kilise engel eski çarşı Eskişehir etki alanı bloggerda olan websiteleri FCT fenerbahçe fikriniz çöpe gitmesin filler ve pireler fotoğraf gemiler GeziNotları girşimcilik google analytics gölcük gölcük milli parkı gördüklerim göreme açıkhava müzesi gül şurubu günlüklü güvercinlik vadisi güzel atlar diyarı harbiye açık hava hatıra hayal hayat ekspres Haydarpaşa haydarpaşa garında yangın haydarpaşa tren istasyonu Henri Charriere herşeyden biraz heryöne sınırsız tarife hizmet kalitesi HP hürriyet pazar ikimiz bir fidanın ikinci abdülhamit inovasyon iphone iphone 3G iphone satışı iphone turkcell iphone uygulamaları istanbul iş dünyası John McConnell kabak kapadokya kapadokya şarabı kaputaş karşı mahalle keder kelebek kelebekler vadisi kıbrıs kıbrıs günleri kızıl çukur kızıl vadi kızıl vadide gün batımı Kişisel kişisel blog kitap kitap basımı kod konseri koparılan çiçekler kopya ürün kral konserleri LAP LAMBERT Academic Publishing mersin mutluluk müşteri memnuniyeti nankör kedi narlıkuyu nehir netbook nostalji o tabak bitecek klibi okuduklarım Olasılıksız ortakent OrtayaKarışık ovabükü panaroma papillon para pazar pdf peribacaları profilo Rastladıklarım ReklamArası reklamlar rengarenk RIM RIMden Hediye sadakat safran safran çiçeğinin faydaları safranbolu Sakarya Ekspresi satış danışmanı seben sertab erener sesli imza sevgililer günü sevilla sevinç seyahat sınırsız tarife solan güller sony reader Steve McQueen strateji şeker bayramı tanıtım tatil TEB TEB Akıl fikir yarışması teknoasistan teknoloji teknosa teknosa deneyimi tokalı kilise tren Tren Saatleri ttnet turasan turasan şarapları turk telekom Turkcell türban türk telekom Türk'ün zekası uçhisar uçhisar kalesi ulusoy turizm unutmak üç güzeller peribacaları ürgüp Vodafone vodafone sesli imza websitem neden görüntülenemiyor wordpresse google analytics kodu nasıl konur yağmur yapı yazım yanlışları yedi uyuyanlar yemeniciler arastası yılanlı kilise yüksek lisans tezi zaman zeus tapınağı zor kadın
 
Copyright 2009 HeRşEyDeN BiRaZ. Powered by Blogger Blogger Templates create by Deluxe Templates. WP by Masterplan