Papillon, başrollerinde Dustin Hoffman'ın ve Steve McQueen'in oynadığı, gerçek bir yaşam öyküsünü anlatan 1973 yapımı bir filmdir. Henri Charriere' in, yine aynı adı taşıyan Fransız Guyana'sından kaçış hikayesini anlattığı kitabını konu alan film harika bir kaçış hikayesi olmasından öte azmin ne demek olduğuna dair de çok güzel bir filmdir.
Göğsündeki dövmeden dolayı kendisine "Kelebek" adı verilen James, işlemediği bir suçtan dolayı hapis cezası almıştır. Haksız yere hapse düşen Kelebek, ilk andan itibaren hep kaçışı, özgürlüğü düşünmektedir. James'in ilk andan beri yanında olan dostu Louis Dega (Dustin Hoffman) bu kaçışta onun en büyük yardımcısı olacaktır.
James, asla vazgeçmeyen, sürekli kaçmayı düşünen, elindekiyle yetinmeyen, başkalarını da özgürlüğe inandıran bir karakterdir. Louis Dega ise kaçmanın mümkün olmadığını düşünmekle birlikte içinde bir umut taşımakta, mahkum dahi olsa hayatta kalmanın daha önemli olduğunu düşünmekte ve buna göre davranmaktadır. Elindekiyle yetinmekte, onunla mutlu olabilmektedir. Zaten filmin sonunda da bu düşüncesinin hakkını vermektedir. Dostu James'in ne zaman yardıma ihtiyacı olsa yanında olmaktadır son ana kadar...
Bu filmi tam bir hafta önce izledim. Çok eski ve uzun bir film olmakla birlikte film bittiğinde gerçekten geçirdiğim zamandan hoşnut olmuştum. Özgürlüğün nasıl bir duygu olduğunu, uğruna insanın neleri göze alabileceğini gösteriyordu. Dahası azmin elinden hiçbir şey kurtulamaz sözünü doğruluyordu.
İzlemediyseniz izleyin derim. Hatta mümkünse önce kitabını okuyun sonrasında filmi izleyin. Bir kelebeğin özgürlük için nasıl mücadele ettiğini görün...
0 comments:
Yorum Gönder